Hayata geçirmesem de benim de bir sürpriz projem vardı. Onun doğum gunünde video kameramı elime alıp mahalle bakkalından otobüs şoförüne yoldaki cocuklardan dilenciye kadar ne kadar insan bulabiliyorsak hepsine “Funda seni cok seviyor” dedirtip kaydedeceğim. Sonra da görüntüleri uygun bir müzikle birleştirdikten sonra son olarak kendim de seni cok seviyorum deyip videonun finalini yapacagım. Doğum gunü sürprizi olarak ona cd yi izleteceğim. Umarım beğenir. Komik eğlenceli ve romantik olacağını düşünüyorum. Çünkü soylettiğim herkes kendi şivesiyle kendi üslubuyla konuşacak. :))
Muhteşem doğum günü sürprizi
Eşinize muhteşem doğum günü sürprizi nasıl yapılır ?
Şimdi öncelikle eşiniz eve gelmeden önce sizin eve geç geleceğinizi söyleyin. Eşinizin eve girdiğinde direk görebileceği ne varsa, mesela bir lamba, üstüne bir oyuncak asılı ve önünde kart olsun. Kartta ise kendinize özel bir şey yazabilirsiniz yada; “yanında değilim fakat senin kalbindeyim sevgilim” gibisinden birşeyler yazılı olsun.
Bu kartın altına ise şifreli yazılar olsun, yani nasıl şifreli; ilk mutfağa buzdolabına yönlendirsin, oradan yatak odasındaki dolaptakı mavi gömleğe…yani gittiği her yerden kart çıksın ve en sonunda eşin için özel bir hediye al (öyle pahalı bir şey değil, çünkü ileride bir daha var) ve onu koy. Bu artık sana kalmış bir şey.
Hediyenin arasına kumanda ve televizyon ile ilgli bir şey sıkıştır. Amaç televizyonu açtırmak. Sevgilim senin için tv’ye film koydum gibisinden. Tv’yi açtığında karşısında ikinizin resimleri, düğün olur, özel günler olur falan falan… sonra ise sonunda ufak bir konuşma yapacaksın ve o sırada alttan romantik romantik müzikler koy. Tam bu sırada eve sen gireceksin. Artık buradaki zamanlamayı iyi yapman gerek, kapıdan dinle ve öyle gir.
Sonra akşamına aşkım şık biryerde yemek ayarladım diyip dışarı çıkın. Yemekleri söyleyin ve eşinin menüsünün içinde doğum günün kutlu olsun kartı olacak. Neyse yemekler söylenicek ve gelen yemek kapaklı tabakta gelecek. Yemeğini seç açacaksın ve onunkinden gerçek hediyesi çıkacak. Onu da sen seçersin 😉
Sonra eve gideceksiniz. Ve evde ufak bir pasta kesin ve pastanın yanında ise çay yapın. Bardaklar daha önceden alınmış, içine sıcak çay koyduğunuzda resim çıkanlardan. Hani şu sihirli bardak dedikleri şeylerden. Pasta ve bardağın keyfini çıkarın artık.
Yatma vakti geldiğinde ise pikenin altına ufak seni seviyorum yazısını iliştirmiş olursanız daha önceden daha güzel olur. Ve eşinizin doğum günü de böyle süprizler içinde geçer. eşinize mükemmel bir doğum günü sürprizi yapmak istiyorsanız buyrun hanımlar. (bazı yerlerini değiştirip yıl dönümü için de kullanılabilir) :*
Kişiye Özel Bardak Sürprizi ile de bu sürprizi birleştirebilirsiniz.
Ses kaydı sürprizi
Merhaba arkadaşlar, anlatacak olduğum sürpriz yumurtası ağzına dayananlar için biraz zor 🙂 uzun süreler uğraşılmış bir şey. Ses kaydı sürprizi nasıl olur ?
Geçen sene yıldönümümüzde yaptığım sürpriz; neredeyse 5 ay boyunca gün içinde geçirdiğimiz güzel vakitleri, evime gidince bir ses cihazıma masal gibi anlattım ve kaydettim. Mesela;
-Merhaba hayatım, bugün 20 Nisan salı, bugün gittiğimiz o starbucksta yaptığın tavşan taklidini hatırlıyor musun, çünkü ben onu hiç unutamıyorum ve aklımda. Her aklıma geldiğinde gülüyorum ve sana yine aşık oluyorum. seni çok seviyorum aşkım.
Bu tarz ufak ufak birkaç cümle söylüyoruz.
Tabi her günü değil. Aklımıza kazınmış çok güzel günleri. Bunların yanında bulabildiklerimin fotoğraflarını çıkarttım ve arkalarına yazı yazdım.
Bunu vermek de önemli tabi. Sen bu kadar uğraş, ses kaydı yap sonra flash disk’te var yada facebook’tan at. o zaman insana “YUH” derler işte.
Bu hazırladığımız ses kayıtlarını vermek için bir tane discMan alıyoruz ve onu güzelce boyuyuruz. Nasıl mı boyuyoruz ? – artık o sizin hayal gücünüz. Şirin birşey yapmaya çalışın işte 🙂
Yaptığımız ses kaydını içine koyuruz. ve sevgiliye o şekilde veriyoruz. ( discman bulması biraz zor oluyor, sahibinden tarzında sitelerden bulabilirsiniz, eski püskü birşey alın artık )
Ve bunların hepsini tek tek dinledik ve resimlere baktık. O gün çok zevkliydi ve hediyemi çok beğendi. galiba bu ilişkimizdeki yaptığım en güzel sürprizdi.
siz de böyle güzel bir ses kaydı sürprizi yaparsanız yıl dönümü için mükemmel olabilir. Kolay gelsin
Attila İlhan
zaman: 9 ekim 2005 Pazar,
bir arkadaşımın yolu istanbula düşer ve bana istanbuldan bir şey isteyip istemediğimi sorar. O tarihte attila ilhan’ın istanbulda imza günü var. Kız arkadaşım ise attila ilhan hastası. Arkadaşıma kız arkadaşım için bir kitap imzalatıp, imzalatamayacağını sorarım. O da beni kırmayarak 10 ekim’de kitabı bana teslim eder. Aynı gün sevgilimle buluşurum. En sevdiği yazarın attila ilhan olduğunu biliyorum fakat sürprizlerden önceki salağa yatma ayaklarını yaptım ve sanki bilmiyormuş gibi şunu sordum;
B: aşkım senin en sevdiğin yazar kimdi?
S: Attila İlhan tabiki aşkım (yuh artık der gibi bir ses tonuyla)
B: o zaman sana bir sürprizim var! Kapa gözlerini
Çantamdan kitabı çıkarırırım ve veririm. o ise mutluluktan uçuyordu.neyse o gece kız arkadaşımı evine bırakırım ben ise eve dönerim.
11 ekim’de ise bir telefonla kendime gelirim. Kız arkadaşım ağlamaklı bir sesle;
S:Hayatım…attila ilhan ölmüş…
O güne kadar aldığı en güzel ve en değerli hediye olduğuna eminim. Bence insanın sevgilisine verdiği en güzel hediye, yüzündeki mutluluktur 🙂
bir Attila İlhan dörtlüğü ile bitirmek istiyorum;
BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih’te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.
Attila İLHAN
(Şiir.gen.tr‘den alıntıdır.)
şöyle bir video da koymak istedim;
Bir Teklif Filmi
Yıl 2009. Çok sevdiğim ve evlenmeyi kafaya koyduğum bir sevdiceğim var. Onu o kadar çok seviyorum ki evlenme teklifinin de çok özel olmasını istiyorum. Şöyle bir plan hazırladım; Sevdiceğim sinemaya gidecek ve filmin başlamasını bekleyecek. Ben de daha önceden çektiğim filmi gösterimi için sinemaya vereceğim.
Film ise şöyle olacak; Ben sevdiceğimin babasıyla konuşuyorum ve kızını çok sevdiğimi onunla evlenmek istediğimi hararetli ve içten bir şekilde anlatıyorum. Babası ise benim bu söylediklerimi duyunca ”neyi bekliyorsun,git ve hemen evlenme teklifini yap” diyor. Ben koşarak çıkıyorum arabaya biniyorum. Acele bir şekilde ”sinema salonuna” yetişmeye çalışıyorum. Trafik yoğun olduğu için arabayı bırakıp koşarak gitmeye başlıyorum. Sonunda sinema salonuna geliyorum.
evettt, şu ana kadar olan bütün bu olayları çekiyorum ve önceden sinemaya veriyorum. bunları beyaz perde de izlemiş olan sevdiceğim karşısına çıkıyorum ve evlenme teklifinde bulunuyorum. işte olay budur!
Sevgiliyle kahvaltı
bütün gece uyumayıp sabaha kadar ayakta olan sevgili için, sabah erkenden kumsala gidip güzel bi kahvaltı hazırladım. sonra arayıp güneşlenmek için kumsala gittiğimi ve etrafımda birilerinin olduğunu rahatsız ettiklerini, hemen gelmesi gerektiğini söyledim. aradan zaman geçmeden, bi kaç dakika sonra yanımdaydı. suratındaki ifadeyi görmeliydiniz 🙂
Günaydın sevgilim
klasik bir günaydın mesajı yerine bi kağıda el yazımla “günaydın sevgilim” yazıp fotoğrafını çekip gönderdim.
Sevgiliye doğum günü
yanında olamayacağım erkek arkadaşım için bi doğum günü planlamam gerekiyordu. ve vaktim de yoktu, çünkü planımız son gün iptal olmuştu. ona bi web sitesi hazırladım. içinde fotoğraflarımızın olduğu. sonra bulabildiğim herkese siteye girip doğum gününü kutlamasını istedim. tanımadığımız yüzlerce insan doğum gününü kutladılar. okuduğu notlardan sonra ağlamıştı.
Klip
Öncelikle özel günler dışında sürpriz yapan erkeklere bayıldığımı söylemekle başlayacağım. keşke bütün sevgililerim böyle olsaydı. neyse hikayeye başlayayım.
Bence sevgilinin en sevdiği parçanın klibini kendi imkanlarınla çekmek sürprizlerin en iyisidir. ötesini bilmem, karşılaşmadım, daha da karşılaşamam…
once upon a time, üniversitedeki erkek arkadaşım meat loaf – i’ d do anything for love ı çekmişti benim için. kendini çirkinleştirmek için sarelle sürmüş yüzüne ve klibin sonundaki motorsiklet sahnesi sorununu da üç tekerlekli çocuk bisikleti ile çözmüş. klipteki hatun olarak da benim hırkamı giydirdiği büyükçe bir bebeği kullanmış. izleyen herkesi şaşkınlıklara ve beğeniye sürükleyen bu klibin cd si maalesef artık görüşmediğim bir arkadaşımda kaldı ve nasıl isterim bilemiyorum.
burdan eski sevgiliyi de saygıyla anıyorum elbette. büyük aşktı…
bu da şarkı:
Zaman Çizelgemiz Sürprizi
Kız arkadaşımla İzmirde aynı üniversitedeyiz ve küçük şirin bir çatı katında yaşıyor. Bayram tatilinde ailesinin yanına tekirdağa bir haftalığına gitmesini fırsat bulup onun odasında güzel bir sürpriz yaptım. Öncelikle sürprizim için aylarca farkettirmeden kız arkadaşım ve benim yıllarla resimlerimizi toplamakla başladım. Bebeklik resimlerinden bu yana. Ve tabi birlikte olduğumuz 3 yıldan birçok resim..
Kızarkadaşımın odasının tavanının bir kısmı üçgen geliyo yatağı da tam bu üçgen tavanın altındaydı. Bu kız arkadaşımın odası olmasa da gözünüzde canlansın diye bu odanın ortasında bir yatak olduğunu düşünün. Boyası da bu şekilde beyazdı ki ahşap tavanlar değil böyle duvardı benim için kolaylık sağladı.
Kız arkadaşım yalnız yaşıyor bir de kedisi var benim ev arkadaşımınsa kedilere alerjisi o yüzden o dönene kadar 1 hafta onda kalmamı kedisine bakmamı istedi anahtarı da kendi elleriyle bana verdi bu da bana sürprizimi hazırlamak için yeterli zaman ve fırsat vermişti.
İkimizde 92 doğumluyuz ve duvarları 92 den itibaren cetvel gibi koyduğum resimlere uygun aralıklarla çizgi çizgi işaretledim duvarın üçgen kısmının sağ tarafı 92 den 2009 a kadardı. Sol tarafı ise ilişkimizin başlangıç yılı 2009 dan bugüne kadar.
bebeklik resimlerimizden bu yana resimlerimiz bastırıp normal fotoğraf kağıdından biraz daha büyük sticker haline getirttim . (digital baskı merkezleri bu tip işlemleri yapıyor . ) ve 92 yılına ikimizin yeni doğmuş hallerini yanyana 93 e 1 yaşımızdaki hallerimizi böyle böyle yapıştırdım.
İlişkimizin olduğu duvara ise hayatımın en güzel yılları yazıp birlikte onlarca fotoğrafımızı kronolojik sıraya dikkat ederek yapıştırdım . Dekoru tamamlasın diye bikaç ton oynaması süsleme yaptıktan ve tabi gece istediği zaman rahatlıkla görebilsin diye kenarlara şerit halinde çam ağacı süslemelerinde kullanılan lambaları da yerleştirdikten sonra yatağına yattığında doğduğumuzdan bugüne tüm yaşamımızı inceleyebiliceği zaman çizelgemizi hazırlamış oldum .
Eve geldiğinde birlikte yemek yaptık salonda takıldık akşam olunca odasına girdi( bense ondan önce girip yatağın başucuna iki kadehimizi ve şarabı yerleştirip hazırladığım aydınlanma düzeneğini açmıştım. ) gözlerine inanamadı nasıl mutlu olduğu anlatılamaz , birlikte yatağına uzandık şaraplarımızı yudumlarken çocukluğumuzdan bu güne resimlerimizi inceledik birbirimizin küçüklük halleriyle dalga geçtik ve çok eğlendik. ben içimden geldiği için yaptım fakat yıl dönümü için de süper bir sürpriz olabilir. böyle küçük sürprizleri herkese öneririm, minik sürpriz ler hayat kurtarırr 🙂
Melekler gibi uyudum
Geçen sene üniversite 1 deyken çıkmaya başladığım bir kız arkadaşım vardı, o lise son’da. öss sınavı yaklaşıyor derken gelip çatıyor. Aldığı puanlar ise muhteşem puanlar değil. Ben izmirde okuyorum, izmiri tutacak bir puanı yok. Neyse balıkesiri kazanıyor.
Bir yandan üzülüyorum izmir olmadı,bir yandan üzülüyorum nitekim yakın biryere gitti diye.
Aramızdaki mesafe kısa olduğu için sık sık görüşüyoruz, ya ben gidiyorum ya da o geliyor, ilişkimiz tüm hızıyla sürüyor yani. Haftaiçi pek olmasa da haftasonu, yani haftada en az bir kere görüşüyoruz.
Günlerden çarşambaydı, çok iyi hatırlıyorum. Cuma günü ise onun doğum günü. Cumartesi günü ise benim sınavım var. Ne yapsam ne etsem bulamıyorum ve durumumu anlatamıyorum. Sevgilim Cuma günü gelemeyeceğim ancak Cumartesi günü öğleden sonra gelebileceğim diye. Anlayışla karşılıyor, ben de diyorum ki ne anlayışlı sevgilim var, başkası olsa trip atardı..
Bu kadar anlayışa bir jestle karşılık vermeye karar veriyorum, sınava çalışmayıp sevgilinin yanına gitmek. Orada bir evi vardı, evde 2 kız kalıyorlardı. Neyse ben düşünmeye başladım; kapıyı çalarım, boynuma atlar, nasıl da mutlu olur, aldığım kolyeyi boynuna takarken hayal ediyorum kendimi, pastayı beraber yerken filan filan.. bundan ötesi ne olabilir ki …
O gece hediye paketi yapıyorum hediyemi, binlerce kez bozup yeniden paketliyorum, içine yazdığım nota her seferinde birşeyler ekliyorum, pastayı nasıl alsam diye düşünürken o gece uyuyamıyorum ve sabahı ediyorum.
Sabah babamdan arabayı alıyorum ve çıkıyorum yola. Kahvaltıyı beraber yaparız, gözlerine bakarım, ellerinden reçelli ekmek yerim diye düşünüyorum. Neyse varıyorum evinin önüne. Son birkez bakıyorum aynaya, herşey yolunda, herşey tamam ve çıkıyorum arabadan. O anda en büyük aksilik uykusu ağır olan sevgilimi uykudan uyandırmak diye düşünüyorum. Acaba az daha uyusa mı diyorum kendime. Neyse dayanamıyorum ve telefonla arıyorum. Hemen açıyor.
-Uyandın mı aşkım ?
+Uyandım uyandım, napıyorsun ?
-iyiyim, yeni kalktım sayılır…
Ona ilk defa yalan söylüyorum, aşkım benim, nasıl da şaşıracak ve mutlu olacak şimdi beni gördüğünde..
-İyi uyudun mu bari aşkım?
+Melekler gibi uyudum, çok yorulmuşum akşam aşkım, diyor…
Ders çalıştı herhalde diye düşünüyorum, bak diyorum doğum gününden önce bile ders çalışıyor nasıl da çalışkan sevgilim var… neyse telefonu kapatıyoruz ve yukarı çıkıyorum.
Ve nihayet kapının önündeyim, zile basıyorum. Kalbim çok hızlı atıyor. Kapıyı açacak, boynuma atlayacak, seni seviyorum diyecek… fakat tam olarak öyle olmuyor.
Kapıyı üstünde tshirt olmayan biri açıyor, arkadan ise bir ses “kim gelmiş aşkım” diye. Sonra, uykudan yeni uyanmış, üstünde gecelikle o geliyor..
Düşündüğüm tek şey ise telefonda dediği o cümle;
“Melekler gibi uyudum, çok yorulmuşum akşam aşkım.”
Kucak Dolusu Gül
Kız ile erkeğin araları biraz açıktır. Erkek birgün seyehata çıkar ve kız onu hiç aramaz. Ancak çocuğun tabi bir planı, sürprizi var. Neyse çocuğun döneceği gün, çocuğun arkadaşları kızı zorla havaalanına getirir, tam uçağın indiği vakit arkadaşları ortadan kaybolur. Gelen kalabalıkta herkesin elinde kırmızı ve beyaz güller.. Gelen kalabalıkta herkes kıza tebessümle gelir ve gülleri verip geçer. Kızın kucağı onlarca gülle dolup taşar. Uçaktan son inen ise çocuk olur. Onda da iki tane gül vardır, biri kırmızı biri beyaz. Fakat onlardan farklı olarak bir de yüzük.Birkaç güzel cümle söyledikten sonra, eğilir ve evlenme teklifini eder. Umarım herkes böyle bir evlenme teklifi alabilir.
Sevgiliye Kendinizi Affettirmek
İlişki her zaman güzel gitmez minik sorunlar tartışmalar olurda söylememeniz gereken şeyler ağızdan çıkarsa kendinizi sevgilinize affettirmeniz gerekir elbette en güzeli hiç söylememek yapmamak ama zaman geri alınmıyor. Affettirmek konusu ise kuru kuru olmuyor.
-özür dilerim aşkımmm <3
-oldu canım !!!
İşte böyle olmuyor, elinizden geldiğince uğraştığınızı üzgün olduğunuzu benim gibi küçük sürprizlerle anlatabilirsiniz bence .
İlk aşama özür dilemek ve hatanı kabullenmek elbette. Bunu msjla yapmştım ama yüzyüze geldiğimzde daha etkili olsun diye küçük kalpli kek kalıplarına çikolatalı ıslak kekimi yaptım. Burada ıslak kek mi yaparsınız yoksa pasta mı yaparsınız biliyorum ama kesinlikle el emeği, manevi birşey olması gerek! Pasta süsleriyle renkli renkli süsledim tabağa yerleştirdim . Altına böğürtlen sosuyla beni affet yazdım. Yanına da şişe çikolata soslarından alıp etiketini mutluluk sosu olarak değiştirdim çünkü mutluluka dair yazdığım birkaç cümle vardı onuda arkasına yapıştırdım.
Yanına daha şirin olsun diye ne yapabilirim diye düşündükçe bir blogda gördüğüm fikri yapmaya karar verdim şu marketlerde satılan marsmallowlardan (beyazlarından) aldım.
-Bir tanesini eritilmiş çikolataya batırdım,
-Bir tanesini çilek sosuna,
-Bir diğerini şu küçük renkli renkli pasta süsleme şekerlerini
-Bir diğerini robottan geçirilmiş fındığa ve
-Çam fıstığına ortaya çok tatlı marsmallow topları çıktı. hem çok şirin oldular hem de oldukça maliyetsiz.
Bunları görünce tabii şirin bir ifadeyle tekrar içten özür dilemek ve sıkı sıkı sarılmak da dahil 🙂 Daha fazla dayanamadı ve affedildim . Sevgilinizin gönlünü almak aslında bu kadar basit yeter ki samimi olduğunuzu ve onun için çaba sarf ettiğinizi belli edin , bunun için kendi ellerinizle yaptığınız tatlılardan daha iyi bir yol düşünemiyorum 😉
Eğer kendinizi sevgilinize affettirmek istiyorsanız, en iyi yollardan biri bu olsa gerek. Kolay gelsin